Saadet Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Beytullah Karataş, beraberindeki İl Başkan Yardımcılarıyla birlikte gerçekleştirdiği Sultandağı ziyaretinde vatandaşlarla bir araya gelerek Türkiye’deki barınma krizine dikkat çekti.

Karataş, “İnsan onuruna yakışır konut hakkı fiilen kullanılamaz hale geldi. Bugün milyonlarca yurttaş için barınma hakkı sadece kâğıt üzerinde mevcut. Türkiye, Avrupa’nın en büyük barınma krizini yaşayan ülkesi konumuna düşmüştür” dedi.
Konut Piyasası Çöküşte, Kira Avrupa’yı Katladı
Ekonomik kriz, döviz kurlarındaki sert artış, enflasyon ve arz-talep dengesizliği konut piyasasında çöküşe yol açtı. Eurostat ve TÜİK verilerine göre 2025 Mayıs ayında Avrupa’da yıllık kira enflasyonu ortalama yüzde 3,2 iken Türkiye’de bu oran yüzde 84,9’a ulaştı. Karataş, İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Mersin gibi büyükşehirlerde kira artışlarının dayanılmaz boyutlara çıktığını belirtti.
Yatırım Aracı Haline Gelen Konut Krizi Derinleştiriyor
Karataş, Türkiye’de konutun yaşam alanı olmaktan çıkarılıp yatırım aracına dönüştürüldüğünü vurgulayarak, yabancıya satış ve kısa süreli kiralamaların barınma krizini derinleştirdiğini ifade etti.
OECD verileri de durumu gözler önüne seriyor: 2015’te 2.500 TL olan bir kira, 2024’te 32.500 TL’ye yükseldi. Karataş, “2015–2024 döneminde nominal kira artışı yüzde 996, yani 11 kat; yıllık ortalamalarla yüzde 775, yani 9 kat. Buna karşın OECD ortalaması yalnızca yüzde 45,7. Bu tablo, kira artışlarının yalnızca küresel piyasalardan kaynaklanmadığını, iç politikaların ve sosyal konut yetersizliğinin doğrudan etkili olduğunu gösteriyor” dedi.
Ev Sahibi Olmak Milyonlar İçin Hayal
Karataş, Türkiye’de 24 milyondan fazla vatandaşın kiracı konumunda olduğunu aktararak, ortalama gelirle bir ev sahibi olmanın 20–25 yıl boyunca başka hiçbir harcama yapmadan çalışmayı gerektirdiğini, bunun milyonlarca kişi için imkânsız hâle geldiğini vurguladı.
Barınma Krizine Çözüm Önerileri
Karataş, barınma krizinin çözümü için şunları önerdi:
-
TOKİ, yeniden asli görevine dönmeli ve dar gelirli hanelere yönelik sosyal konut üretimi hızlandırılmalı.
-
Yoksulluk sınırının altında yaşayan ve ev sahibi olmayan hanelere kira desteği sağlanmalı.
-
Kamu çalışanları için lojman uygulaması güçlendirilmeli.
-
Kira artışları ve konut piyasası sıkı bir şekilde denetlenmeli, kayıt dışı piyasaya önlem alınmalı.
-
Konutun yatırım aracına dönüşmesini engelleyecek düzenlemeler yapılmalı.
-
Dar gelirli ailelerin ev sahibi olmasını kolaylaştıracak uzun vadeli finansman modelleri geliştirilmelidir.
Devletin Anayasal Sorumluluğu
Karataş, devletin barınma hakkına ilişkin anayasal sorumluluğunu hatırlatarak, “Anayasa’nın 57. maddesi açıktır: Devlet, konut ihtiyacını karşılayacak önlemleri almak ve toplu konut üretimini desteklemekle yükümlüdür. Sosyal devlet, en temel yaşam hakkını güvence altına almakla sorumludur” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: